16 Aralık 2008 Salı

İç Savaş'tayız: Faşistlerle, bankerlerle, devletle, itaatkar bir toplum tasavvur eden medya ile.

12 Aralık 2008, Cuma

... yukarıdaki alıntının anarşistlerin bir bildirisinden olduğu yanılgısına düşebilirsiniz; ne yazık ki değil -bu Atina'daki Agios Dimitros kenar mahallesi çalışanlarının bildirisinde yayınlandı. Aşağıdaki söz verildiği gibi bildirinin kabaca bir çevirisi. Bazı yoldaşlarımıza söylediği gibi, daha çok insanı sokaklara çekebilmek için bildirinin olabildiğince gösterişsiz tutulduğu akılda tutulmalıdır.



Bildiri

Cumartesi gecesi, Yunan polisi 15 yaşındaki bir öğrenciyi katletti.

Onun katledilmesi bardağı taşıran son damla oldu.

Bu özelleştirme tehdidiyle üniversite ve lise öğrencilerine, farklı renkte doğdukları için eziyet görmeye devam eden göçmenlere, tazminatsız çalışıp ölen işçilere, devlet terörizmi ve Altın Şafak'ın yönelttiği eşgüdümlü eylemlerin devamıdır.

Mahkemeleriyle geçtiğimiz yaz çıkardığı orman yangınlarını örtbas eden hükümet, şu anda bitin büyük şehirlerin yanmasından da sorumludur. Hükümet, cep telefonu engelleme skandalına karışan, çalışanların sigorta fonlarını yağmalayan, göçmenleri kaçıran, sıradan insanlardan çalarak bankaları ve manastırları kurtaran tüm mali suçluları korudu.

İç Savaş'tayız: Faşistlerle, bankerlerle, devletle, itaatkar bir toplum tasavvur eden medya ile.

Bağışlamak yok, nihayet ruhları dinginleştirmek için bir kez daha komplo teorilerini kullanıyorlar.

Yoğunlaşan bu öfke bir şekilde ifade edilmeliydi, ve hiçbir şekilde sona ermemeli.

Dünyada manşetlere çıktığımız heryerde, insanların ayaklanması an meselesiydi.

Fakirlerin, işsizlerin, yarı zamanlı işçilerin, evsizlerin, göçmenlerin ve gençliğin kuşağı, bütün "vitrinleri" paramparça edecek ve itaatkar vatandaşları Amerikan rüyalarından uyandıracak olan kuşaktır.


Haberleri izlemeyin bilinç sokakta doğar.

Gençler öldürüldüğünde yaşlı insanlar uyumamalı.

Güle güle Alexandros, seninki akan son masum insan kanı olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder